Kelime-i Tevhid Nedir? Kelime-i Tevhid'in Anlamı ve Önemi

08.01.2025 |
İslami Bilgiler

Kelime-i Tevhid Nedir? Kelime-i Tevhid'in Anlamı ve Önemi

Kelime-i Tevhid nedir? Kelime-i Tevhid'in anlamı nedir? Bu sorular, İslam'ın en temel ilkesini anlamak için anahtar sorulardır. Kelime-i Tevhid, "Allah'tan başka ilah yoktur" anlamına gelen ve İslam inancının özünü oluşturan cümledir. Bu makalede, Kelime-i Tevhid'in anlamını, önemini, tarihini ve farklı yönlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Kelime-i Tevhid'in Tanımı ve Anlamı

Kelime-i Tevhid, "zât-ı ilâhiyyeyi zihinde canlandırılabilecek her şeyden berî kılmak" anlamındaki tevhîd ile "cümle" mânasına gelen kelimeden oluşur. Kısaca, Allah'tan başka tanrının bulunmadığını ifade eden cümlenin adıdır.

Kelime-i Tevhid'in aslı, "Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah" cümlelerinden ibarettir ve Türkçeye "Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed Allah’ın elçisidir" şeklinde çevrilir.

Kelime-i Tevhid'in Önemi ve İslam'daki Yeri

Tevhid inancı, hak dinin temelini teşkil eder. İslam dinine girmek isteyen bir kimsenin yapması gereken ilk şey, Kelime-i Tevhid'i içtenlikle benimsemesidir. Kelime-i Tevhid, hayatın birçok safhasında insana telkin edilir:

  • Yeni doğan çocuğun kulağına fısıldanır.

  • Ölmek üzere olan kimseye söyletilmeye çalışılır.

Kelime-i Tevhid, inanç esaslarının ve dolayısıyla dinin özünü oluşturan iki temel üzerine kurulmuştur:

  1. Allah'ın yüceliği ve birliği (Tevhid): Allah'tan başka ilah yoktur.

  2. Allah'ın insanlarla münasebetini sağlayan nübüvvet (Peygamberlik): Muhammed (s.a.v) Allah'ın elçisidir.

Kelime-i Tevhid'in Gramatik Yapısı ve Tevhid İlkesi

Kelime-i Tevhid, gramer açısından incelendiğinde, önce "lâ" olumsuzluk edatı ile hiçbir tanrının bulunmadığı, sonra da sadece bir ve gerçek tanrı olan Allah'ın varlığının ispat edildiği görülür. Bu durum, tevhid ilkesinde öncelikle şirke (Allah'a ortak koşmaya) sebebiyet verecek inançların geçersiz kılınması, ardından ispatın gerçekleştirilmesi gerektiğini gösterir.

Gazzâlî, Allah'tan başka ilahın bulunmadığına inanmanın imanın kemali için yeterli olmayacağını, Hz. Peygamber'in risaletini (peygamberliğini) tasdik etmekle imanın tamamlanacağını belirtir (İḥyâʾ, I, 120). Bu da Allah'ın varlığına ve birliğine Resûl-i Ekrem'in açıkladığı şekilde inanılması gerektiğini gösterir. "De ki, Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın" (Âl-i İmrân 3/31) ayeti de bu gerçeği kanıtlamaktadır.

Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet Arasındaki Fark

Kelime-i Tevhid ile aynı niteliği taşıyan Kelime-i Şehadet, İslam'ın iki temel ilkesini içerir: Allah'ın birliği ve Hz. Muhammed'in peygamberliği. Bu nedenle, bazı kaynaklarda bu iki ilke "kelimeteyi't-tevhîd" ve "kelimeteyi'ş-şehâde" şeklinde tesniye (ikili) olarak anılmıştır.

Kelime-i Şehadet: "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh"

Anlamı: "Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed O'nun kulu ve elçisidir."

Kelime-i Tevhid zihni ve kalbi bir ameli (inancı) ifade ederken, Kelime-i Şehadet dil ile ikrar (sözlü beyan) yoluyla icra edilen bir fiildir.

Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet'in Kur'an ve Hadislerdeki Yeri

Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet'in iki temel ilkesi bir arada Kur'an'da bulunmamakla birlikte, birinci ilke (Allah'ın birliği) otuz yedi ayette yer almaktadır. Bunların üçü “lâ ilâhe illallah”, otuzu “lâ ilâhe illâ hû”, üçü “lâ ilâhe illâ ene”, biri de “lâ ilâhe illâ ente” şeklindedir (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “İlâh” md.).

İkinci tabir (Muhammed'in Peygamberliği) ise bir ayette Kelime-i Tevhid'deki biçimiyle (el-Feth 48/29), iki ayette de unsurlarını Muhammed ile resul kelimelerinin oluşturduğu farklı cümlelerle tekrarlanmıştır (Âl-i İmrân 3/144; el-Ahzâb 33/40). Bir ayette de kendisinden sonra bir peygamberin geleceğini müjdeleyen Hz. Îsâ’nın ifadesinde Resûl-i Ekrem’in Ahmed ismine resul vasfı nisbet edilmiştir (es-Saf 61/6).

Kur'an'da ilim sahiplerinin Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik yaptığı belirtilir (Âl-i İmrân 3/18). Hz. Peygamber bir hadisinde imanı, "âmentü" şeklinde ifade edilen altı esas çerçevesinde tanımladıktan sonra, İslam'ın ilk ilkesini de Kelime-i Şehadet'e esas teşkil edecek bir cümle ile anlatmıştır (Müslim, “Îmân”, 2; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 16).

Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet'e ilişkin hadisler, ilgili kaynakların başta iman ve tevhid babları olmak üzere değişik bölümlerinde yer almıştır (Wensinck, el-Muʿcem, “İlâh” md.).

Kelime-i Tevhid Hakkındaki İddialar ve Cevaplar

Bazı şarkiyatçılar, Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet'in Yahudi veya Hristiyan menşeli olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak, bu iddialar müsteşriklerin Kur'an ve vahiy hakkında taşıdıkları şüphelerden kaynaklanmaktadır. İslam inancındaki Kelime-i Şehadet ile Hristiyanlık'taki şehadeti konu edinen bir araştırmada, İslam'daki Kelime-i Şehadet'in orijinal olduğu ve bağımsız bir gelişim sürecinden geçtiği belirlenmiştir (Merrill, s. 296).

İlahi menşeli olmaları sebebiyle her üç dinde de bu kavram ve ifadelerin bulunması doğaldır. Ancak, son din olan İslamiyet'in Kelime-i Şehadet ve Kelime-i Tevhid'i diğer dinlerden aldığını değil, önceki dinlerin asli hallerini tam anlamıyla koruyamadıklarını gösterir.

Müsteşriklerin bir diğer iddiası da Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet'te yer alan son peygamberin nübüvvetini kabul etmeyi bir zaaf olarak değerlendirmeleridir. Ancak, nübüvvet inancının tevhid ilkesini zedelediğini söylemek, uluhiyet ve beşeriyet statüsünü açık bir şekilde belirleyen İslamiyet için mümkün değildir. Peygamber, sadece dinin teorik yapısını pratikte uygulayan canlı bir rehber konumundadır. Peygamber’in tebliğde bulunduğu hemcinsleri gibi beşer olması (el-Kehf 18/110; Fussılet 41/6) onun hakkında ileri sürülebilecek yanlış zanları ortadan kaldırır.

Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet Üzerine Yazılmış Eserler

Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet hakkında birçok risale kaleme alınmıştır. Bu eserlerden bazıları şunlardır:

  • Zerkeşî, Maʿnâ lâ ilâhe illallāh (Beyrut 1986): Kelime-i Tevhid'i gramer açısından inceler ve ulûhiyyetle ilgili genel bilgiler verir.

  • Süleyman Hakkı, Rûḥu kelimeti’t-tefrîd şerḥu kelimeti’t-tevḥîd (İstanbul 1284): Akaid kitabı niteliğindedir.

  • Ahmed el-Gazzâlî, et-Tecrîd fî tercemeti kelimeti’t-tevḥîd

  • Şevkânî, ed-Dürrü’n-nażîd fî iḫlâṣı kelimeti’t-tevḥîd (Beyrut 1932): Tasavvufi meseleleri inceler.

  • Mehmed Fevzi Efendi, et-Tefrîd fî tercemeti’t-tevhîd (İstanbul 1285): Şevkânî'nin eserinin Türkçe tercümesi ve açıklamasıdır.

  • Sirâceddin Muhammed b. Ömer el-Halebî, el-Menhecü’s-sedîd ilâ kelimeti’t-tevḥîd (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2111)

  • Devvânî, Risâle fî taḥḳīḳi kelimeti’t-tevḥîd (Süleymaniye Ktp., Hafîd Efendi, nr. 450)

  • Birgivî, Risâle fî kelimeti’t-tevḥîd (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1115)

  • Ali el-Kārî, et-Tecrîd fî iʿrâbi kelimeti’t-tevḥîd (Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 2101)

  • İbn Kemal, Risâle fî haḳḳı kelimeti’t-tevḥîd (İÜ Ktp., nr. 3726)

  • Hasan Paşazâde, Risâle fî şerḥi kelimeti’t-tevḥîd (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3580)

Kelime-i Şehadet'le ilgili eserlerden bazıları ise şunlardır:

  • Abdurrahman-ı Câmî, Risâle fî kelimeteyi’ş-şehâde (Süleymaniye Ktp., Hasan Hüsnü Paşa, nr. 260)

  • Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Risâle fi’t-tevḥîd ve fażli kelimeti’ş-şehâde (Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 714)

  • Muhyiddin b. Süleyman el-Kâfiyeci, Envârü’s-saʿâde fî şerḥi kelimeteyi’ş-şehâde (Süleymaniye Ktp., Amcazâde Hüseyin Paşa, nr. 296)

Hat Sanatında Kelime-i Tevhid

Hat sanatında da Kelime-i Tevhid'in önemli bir yeri vardır. Çeşitli kitabelerde, levhalarda ve murakkalarda Kelime-i Tevhid'in farklı yazı stilleriyle yazılmış örnekleri bulunmaktadır. Özellikle celî sülüs hat ile yazılmış Kelime-i Tevhid levhaları dikkat çekicidir.

Kelime-i Tevhid, İslam inancının temelini oluşturan, Allah'ın birliğini ve Hz. Muhammed'in peygamberliğini ifade eden en önemli cümledir. Bu cümlenin anlamını kavramak ve hayatımıza yansıtmak, Müslümanlar için büyük bir önem taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kelime-i Tevhid, Kelime-i Şehadet, Tevhid, İslam, Allah, Muhammed, Nübüvvet, İman, Şirk, Lâ İlâhe İllallah, Muhammedün Resûlullah, Anlam, Önemi, Kur'an, Hadis, Müsteşrik, İddia, Cevap, Risale, Hat Sanatı, Celî Sülüs.