Allah'ın 99 İsmi ve Anlamları, Türkçe ve Arapça Okunuşu
10.01.2025 |Allah'ın 99 ismi var mıdır? Esmâ-ül Hüsnâ ne demektir? Bu sorular, Allah'ı daha iyi tanımak ve O'na olan imanımızı güçlendirmek için önemlidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadislerinde, Yüce Allah'ın 99 ismi'nden söz ederek, bu isimleri bilen, anlayan, yaşayan ve ezberleyen kimselerin cennete gireceğini müjdelemiştir (Buhârî, De‘avât, 68, [6410]; Müslim, Zikir, 5-6 [2677]).
Burada önemli bir noktaya dikkat çekmek gerekir: Hadislerde geçen "saymak" (ihsâ) ve "ezberlemek" (hıfz) ifadeleri, sadece isimleri saymak veya ezberlemek anlamına gelmez. Asıl maksat, Allah'ı bu güzel isimleriyle tanımak, O'na bu isimlerin anlamlarına uygun şekilde iman etmek, ibadet etmek ve O'nun emirlerine itaat etmektir.
Allah'ın isimleri 99 ile sınırlı değildir. Bu sayının hadiste zikredilmesinin sebebi, bu isimlerin Allah'ın en meşhur isimleri olmasıdır.
Tirmizî ve İbn Mâce’nin rivâyet ettikleri hadiste, bu 99 isim (Esmâ-ül Hüsnâ) tek tek sayılmıştır (Tirmizî, De‘avât, 83 [3507]; İbn Mâce, Duâ, 10 [3861]). Şimdi, bu isimleri ve anlamlarını kısaca inceleyelim.
Allah'ın 99 ismi sırasıyla:
1. Allah (اللَّهُ): Kendisine ibadet edilecek tek ilah, bütün güzel isimleri ve yetkin sıfatları kendisinde toplayan özel isim.
2. er-Rahmân (الرَّحْمنُ): Dünyada bütün yaratılmışlara merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan ve ikramda bulunan.
3. er-Rahîm (الرَّحِيمُ): Ahirette sadece müminlere merhamet eden.
4. el-Melik (الْمَلِكُ): Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
5. el-Kuddûs (الْقُدُّوسُ): Her türlü eksiklikten uzak, mutlak kemal sahibi, yaratılmışların tasavvur ve tasvirine sığmaz,.
6. es-Selâm (السَّلاَمُ): Her çeşit afet ve kederlerden emin, esenlik verici.
7. el-Mü’min (الْمُؤْمِنُ): Güven veren, kendisine güvenilen, inananları güvenlikte kılan.
8. el-Müheymin (الْمُهَيْمِنُ): Her şeyi görüp gözeten, kâinatın işlerini idare eden.
9. el-Azîz (الْعَزِيزُ): İzzet sahibi, her şeye galip gelen, karşı gelinemeyen.
10. el-Cebbâr (الْجَبَّارُ): Azamet ve kudret sahibi, her şeye gücü yeten ve her şeyi tasarrufu altında bulunduran.
11. el-Mütekebbir (الْمُتَكَبِّرُ): Büyüklükte eşi ve benzeri olmayan, her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
12. el-Hâlik (الْخَالِقُ): Her şeyi takdir edip yaratan, yarattıklarına uygun sıfatlar, özellikler, kabiliyetler veren.
13. el-Bâri’ (الْبَارِئُ): Her şeyin aza ve cihazlarını birbirine uygun yaratan.
14. el-Musavvir (الْمُصَوِّرُ): Varlıklara şekil ve özellik veren.
15. el-Gaffâr (الْغَفَّارُ): Mağfireti, bağışlaması çok, günahları çok örten.
16. el-Kahhâr (الْقَهَّارُ): Her şeye, her istediğini yapacak surette galip ve hakim.
17. el-Vehhâb (الْوَهَّابُ): Karşılıksız ve çokça ihsan ve ikramda bulunan.
18. er-Rezzâk (الرَّزَّاقُ): Bütün varlıkların rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
19. el-Fettâh (الْفَتَّاحُ): Her türlü sıkıntıları gideren, iyilik ve rahmet kapılarını açan, hakemlik yapan, hüküm veren.
20. el-Alîm (الْعَلِيمُ): Her şeyi, olmuşu, olacağı, gizliyi, aşikârı, en ince detayına kadar bilen.
21. el-Kâbız (الْقَابِضُ): İstediğinin maddi ve manevi rızkını daraltan, ruhları kabzeden, her şeyi avucunda tutan.
22. el-Bâsıt (الْبَاسِطُ): İstediğine maddi ve manevi genişlik veren, rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan.
23. el-Hâfıd (الْخَافِضُ): Dereceleri alçaltan, değersiz kılan.
24. er-Râfi (الرَّافِعُ): Dereceleri yükselten, şeref ve kıymet veren.
25. el-Muizz (الْمُعِزُّ): İstediğine izzet,şeref ve itibar veren, aziz kılan.
26. el-Müzill (الْمُذِلُّ): İstediğini alçaltan, hor ve hakir eden.
27. es-Semî(السَّمِيعُ): Her şeyi işiten, duaları kabul eden.
28. el-Basîr (الْبَصِيرُ): Her şeyi gören, her şeyden haberdar olan.
29. el-Hakem (الْحَكَمُ): Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden.
30. el-Adl (الْعَدْلُ): Son derece adaletli, yerli yerince yapan.
31. el-Latîf (اللَّطِيفُ): En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığını kavrayan, yaratıklarına iyilik ve merhameteden, lütuf ve ihsanı bol olan.
32. el-Habîr (الْخَبِيرُ): Her şeyden haberdar, her şeyin gizli taraflarından ve iç yüzünden haberdar olan.
33. el-Halîm (الْحَلِيمُ): Hilmi çok, yumuşak davranan, cezalandırmaya gücü yettiği halde cezalandırmayan.
34. el-Azîm (الْعَظِيمُ): Azamet sahibi, yücelik ve ululuk sahibi.
35. el-Gafûr (الْغَفُورُ): Çok affeden ve mağfiret eden.
36. eş-Şekûr (الشَّكُورُ): Az iyiliğe çok mükâfat veren, şükredilmeye en layık olan.
37. el-Aliyy (الْعَلِيُّ): İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, aşkın.
38. el-Kebîr (الْكَبِيرُ): Varlığının kemaline hudut olmadığından, azamet sahibi zatı, sıfatları ve fiilleri pek büyük olan.
39. el-Hafîz (الْحَفِيظُ): Yapılan işleri bütün tafsilatıyla tutan, her şeyi belli vaktine kadar belâ ve âfetten koruyan.
40. el-Mukît (الْمُقِيتُ): Bilen, tayin eden, her yaratılmışın rızkını, gıdasını veren, koruyan.
41. el-Hasîb (الْحَسِيبُ): Kullarının işlediklerini, bir bir, ayrıntılarıyla sayan; hesaba çeken; her şeyi sayan ve hesabı herşeyi kuşatan.
42. el-Celîl (الْجَلِيلُ): Celal ve ululuk sahibi olan, azamet sahibi olan.
43. el-Kerîm (الْكَرِيمُ): Cömert, ikram ve ihsanı bol, fazilet sahibi.
44. er-Rakîb (الرَّقِيبُ): Bütün varlıkları ve bütün işleri her an gözleyip kontrolü altında tutan.
45. el-Mücîb (الْمُجِيبُ): Kendisine yalvaranların isteklerini işiten, icabet eden, duaları kabul eden.
46. el-Vâsi` (الْوَاسِعُ): İlmi, müsamahası, rahmeti, kudreti ve ihsanı geniş, genişlik ve zenginlik sahibi.
47. el-Hakîm (الْحَكِيمُ): Emirleri ve bütün işleri hikmetli, hikmet ve fayda esasına göre hareket eden.
48. el-Vedûd (الْوَدُودُ): Çok seven ve çok sevilen, iyiliği seven, iyilik eden ve kendisine itaat edenleri seven.
49. el-Mecîd (الْمَجِيدُ): Şanlı, şerefli, övgüye layık, lütuf ve ikramı bol olan.
50. el-Bâis (الْبَاعِثُ): Ölüleri dirilten, peygamber gönderen.
51. eş-Şehîd (الشَّهِيدُ): Her zaman ve her yerde hazır ve nâzır olan, her şeyi gözlemiş olarak bilen.
52. el-Hakk (الْحَقُّ): Vacib’ul-vücud, varlığı hiç değişmeden duran, var ve hakikati sabit ve muhakkak olan.
53. el-Vekîl (الْوَكِيلُ): Kendisine güvenilip dayanılan, her şeyi tedbir ve idare eden, her şeye karşı koruyucu olan.
54. el-Kavî (الْقَوِيُّ): Pek güçlü, tam kuvvet sahibi.
55. el-Metîn (الْمَتِينُ): Çok sağlam, kuvvetli, metanet sahibi.
56. el-Velî (الْوَلِيُّ): Müminlerin dostu, yardım eden, işlerini yürüten.
57. el-Hamîd (الْحَمِيدُ): Çok övülen, övgüye layık olan.
58. el-Muhsî (الْمُحْصِي): Her bir şeyin sayısını bir bir bilip sayan.
59. el-Mübdi’ (الْمُبْدِئُ): Varlıkları örneksiz ve yoktan yaratan.
60. el-Muîd (الْمُعِيدُ): Yeniden dirilten, varlıkları öldükten sonra yeniden yaratan.
61. el-Muhyî (الْمُحْيِي): Can veren, hayat veren, sağlık veren, dirilten.
62. el-Mümît (الْمُمِيتُ): Canlı bir mahlûkun ölümünü yaratan, öldüren.
63. el-Hayy (الْحَيُّ): Diri, tam ve mükemmel manasıyla hayat sahibi.
64. el-Kayyûm (الْقَيُّومُ): Gökleri, yeri ve bütün mahlûkatı ayakta tutan.
65. el-Vâcid (الْوَاجِدُ): İstediğini, istediği vakit bulan.
66. el-Mâcid (الْمَاجِدُ): Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsamahası bol.
67. el-Vâhid (الْوَاحِدُ): Tek, zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde, hükümlerinde asla şeriki (ortağı) veya naziri(benzeri) olmayan.
68. es-Samed (الصَّمَدُ): Her şey kendisine muhtaç olan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayan.
69. el-Kâdir (الْقَادِرُ): İstediğini, istediği gibi yaratmaya gücü yeten.
70. el-Muktedir (الْمُقْتَدِرُ): Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde dilediği gibi tasarruf eden.
71. el-Mukaddim (الْمُقَدِّمُ): İstediğini öne alan, ileri geçiren.
72. el-Muahhir (الْمُؤَخِّرُ): İstediğini geriye bırakan, tehir eden.
73. el-Evvel (الأَوَّلُ): Varlığının başlangıcı olmayan, ilk olan.
74. el-Âhir (الآخِرُ): Varlığının sonu olmayan, baki olan, son olan.
75. ez-Zâhir (الظَّاهِرُ): Varlığı, sıfatları, fiilleri, ayetleri, hikmetleri ve delilleri ile açık, görünen.
76. el-Bâtın (الْبَاطِنُ): Zâtı, künhü ve keyfiyeti gizli olan, gizli ve gizlileri bilen.
77. el-Vâlî (الْوَالِي): Bu muazzam kâinatı ve bütün cüz’lerini tek başına idare eden.
78. el-Müteâlî (الْمُتَعَالِي): Aklın mümkün gördüğü her şeyden, her halden pek yüce olan.
79. el-Berr (الْبَرُّ): İyilik ve ihsanı bol, kullarına iyilik ve ihsanda bulunan.
80. et-Tevvâb (التَّوَّابُ): Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.
81. el-Müntakım (الْمُنْتَقِمُ): Suçluları adaleti ile müstahak oldukları cezaya çarptıran.
82. el-Afüvv (الْعَفُوُّ): Günahları affedip sildiren, cezalandırmaktan vazgeçen, affı çok olan.
83. er-Raûf (الرَّؤُوفُ): Çok şefkatli, pek merhametli, raûfetli.
84. Mâlikü’l-mülk (مَالِكُ الْمُلْكِ): Mülkün ebedi ve tek sahibi.
85. Zü’l-celâli ve’l-ikrâm (ذُو الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ): Hem azamet sahibi, hem fazl-ı kerem sahibi.
86. el-Muksit (الْمُقْسِطُ): Mazlumların hakkını zalimlerden alan, adil, insaflı, tüm işlerini birbirine denk, yerli yerinde ve hikmete uygun yapan.
87. el-Câmi‘ (الْجَامِعُ): İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan, bir araya getiren, birleştiren, toplayan.
88. el-Ganî (الْغَنِيُّ): Çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan.
89. el-Muğnî (الْمُغْنِي): İstediğini zengin eden, zenginlik veren, ihtiyaçları gideren.
90. el-Mâni (الْمَانِعُ): Bazı şeylerin meydana gelmesine müsaade etmeyen, engelleyen, mani olan.
91. ed-Dârr (الضَّارُّ): Hikmeti gereği elem ve zarar verici şeyleri yaratan, zarar veren.
92. en-Nâfi(النَّافِعُ): Hayır ve menfaat verici şeyleri yaratan, faydalandıran, menfaat yaratan.
93. en-Nûr (النُّورُ): Âlemleri nurlandıran, dilediğine nur eden, nur olan, nur kaynağı olan.
94. el-Hâdî (الْهَادِي): Hidayet verici, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan.
95. el-Bedî (الْبَدِيعُ): Eşi ve örneği olmayan, hayret verici âlemler yaratan.
96. el-Bâkî (الْبَاقِي): Varlığının sonu olmayan, ebedi.
97. el-Vâris (الْوَارِثُ): Servetlerin hakiki sahibi, mülk ve servetlerin asıl sahibi, her şeyin son sahibi.
98. er-Reşîd (الرَّشِيدُ): Bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle âkıbetine ulaştıran, her işi ezeli hikmetine göre neticelendiren.
99. es-Sabûr (الصَّبُورُ): Çok sabırlı, isyankarları hemen cezalandırmayan, mühlet veren.
Bu güzel isimleri sadece ezberlemek değil, anlamlarını kavramak, hayatımıza yansıtmak ve bu isimlerle Allah'a dua etmek, O'na olan yakınlığımızı artıracak ve bizi gerçek mutluluğa ulaştıracaktır.
Anahtar Kelimeler: Allah'ın 99 İsmi, Esmâ-ül Hüsnâ, Allah'ın İsimleri, Anlamları, Faziletleri, Hadis, İhsâ, Hıfz, Tirmizî, İbn Mâce, Dua, Diyanet, İman, İbadet, İtaat, Cennet, Müjde.